17 Mart 2011 Perşembe

Anlam Evrilmesi

Komünizm: Çarpışan araba platformu.

Soğan: Artık yemeklerden çok kocakarı ilacı olarak kullanılan sebze.

Yalnızlık: Mastürbasyonun duygusal boyutu.

Ansiklopedi: 2000'li yılların kitap raflarında
boş kalan yeri doldurmak için kullanılar numaralı ciltler.

Gitar: Müzik enstrümanından çok,caka satma aleti..

Bencillik: Yeni çağın açgözlülüğü.

Televizyon: Yeni çağın vebası.

Dijital koyun: Yeni çağın e-kart'ı.

Kıyamet: Gelecek nesillerin "Ne yaptık biz?" sorusunun tek cevabı..

Tek Taş Yüzük: 3.Nesil turizm öğesi..

Webcam: Sado mazoşist kişilerin el yapımı bombası..

Facebook: Nikotin'in iki fotokopi sonraki hali..

Dans: Pazartesi günü rejime başlayıp salı sabahı rejimi bozan şişman kızların ata sporu..

Siyah 8: Hitler'in kemiklerinden yapılan bilardo topu..

Atom: Einstein'in sol taslağı..

Sigara: Yokluğunun sonucu geçici Parkinson Sendromu oluşan derin makale..

Zon Tor Haruma..

Uzak bir ülkenin ilk özgürlük günü gibiydi,o an..
Tahminlerimin erişemediği kadar yükseklerdeydi..
Bir ufak huzme gibi geçerdi her sabah,akşama doğru;
Hüzün kokardı,
Yollar susardı..
Anıtlar dikilirdi yiten her güneşin ardından.
Bin yıllık sefaletin sonucuydu,bir günlük varoluş..
Bir kaç dost,üç dört yabancı,beş tüccar konseyiydi sessizlik.
Hint halıları gibiydi zaman,eskidikçe değerlenen.
Tüm felsefelerin çöküş sebebiydi o;
Fizik kanunlarının kalanı.
Bilinmezliğin en bilinen kör noktasındayken ağarırdı gün.
Gizli bir tapınaktı,benim görebildiğim.
Geçiş kapılarının aralandığı bir metro istasyonunun yeşil duvarları gibiydi asır döngülerinin kaybı.
Herşey öylesine barizdi ki;
öylesine basit..
Öylesine yaşlanmıştım,
Öylesine gelmek üzereydi yanıma.
Bir palmiye ağacının yapraklarını saymak için kim uğraşırdı ki.
Kuru dilimin ıslak ıslığındaki bir frekanstı o;
dilim paklanmış,
saçım aklanmış,
ben yitmiş olsam bile..